TANIKLIK NEDİR?
Tanık ya da halk ağzında şahit, dava konusu olay hakkında bilgi sahibi olduğu bilinen ancak davaya taraf olmayan kişilere denir.
Bir kişinin tanık olduğu olayla ilgili sahip olduğu bilgileri adli makamlar (Cumhuriyet savcısı, mahkeme veya istinabe olunan hâkim) önünde anlatmasına ise tanıklık denilmektedir.
TANIK MAHKEMEYE NASIL ÇAĞRILACAKTIR?
Tanık kural olarak çağrı kağıdı ile çağrılır. Çağrı kağıdında tanığa kendini dinleyecek makama gelmediği durumların sonuçlarının ne olacağı anlatılır. Ancak duruma göre çağrı kağıdı yerine telefon, telgraf, faks ve e-posta gibi daha pratik araçlardan faydalanılması mümkündür.
TANIKLIK YAPMAK ZORUNLU MUDUR? TANIKLIK YAPMASAM NE OLUR?
Tanık olarak gösterilen kişi Cumhuriyet Savcısına ve hakime veya mahkemeye bildiklerini anlatmak zorundadır. İstisnai durumlarda kanunda sayılan kişiler tanık olmaktan çekinebilirler.
Tanık çağrılmasına rağmen mazeretsiz olarak mahkemeye gitmezse polis veya jandarma zoruyla cebren mahkeme huzuruna getirilerek dinlenir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gitmeyen tanık bu durumda doğacak olan masraflardan sorumlu tutulabilir.
TANIKLIKTAN KİMLER ÇEKİNEBİLİR?
Üst başlıkta da anlatıldığı üzere tanıklık yapmak zorunlu olup ancak istisnai hallerde sayılan kişilerin tanıklıktan çekilme hakkı bulunmaktadır. Bu kişiler sırasıyla şöyledir:
Şüphelinin, nişanlısı, evlilik bağı sona ermiş olsa dahi eşi,
Kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu ile üçüncü derece dahil kan hısımları veya ikinci dereceye dahil kayın hısımları (ana, baba, dede, nine ve bunların ana, babaları, çocuklar, torunlar, üvey ana ve baba, üvey çocuklar, üvey torunlar, kardeşler, amca, hala, dayı, teyze, yenge, yeğen, enişte, kayınvalide, kayınpeder, kayınbirader, baldız, görümce)
Şüpheli veya sanıkla aralarında evlâtlık bağı bulunanlar.
Bu sayılan kişiler mahkemeye davet edildikten sonra dinlenmeden önce tanıklıktan çekinme haklarının olduğu kendilerine bildirilir. Bu noktada kişi ya tanıklık yapmaktan çekinir ya da tanıklık yapar. Tanıklık yapmak isterse bu durum tutanağa alınır ve kendileri tanık olarak dinlenir. Dinleme sırasında tanık her an çekinme hakkını kullanabilir.
Bu sayılan kişiler haricinde kanun bazı meslek grupları için de tanıklıktan çekinme hakkı tanımıştır. Bu meslekler kanundaki tanımıyla şunlardır:
Avukatlar, avukat stajyerleri veya yardımcıları; hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensupları ve malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterler taşımış oldukları meslek sıfatları dolayısıyla öğrendikleri bilgiler sebebiyle tanıklıktan çekinebilirler.
TANIKLIK YAPMAYA GİDEMEYECEK DURUMDAYIM NE YAPMAM GEREKİR?
Tanıklık yapamayacak olunan sebep dolayısıyla mazereti zaman kaybetmeden tanıklık için çağıran mahkemeye yazılı olarak bir dilekçeyle bildirilmesi gerekmektedir. Tanığa çıkartılan çağrı kağıdında hangi mahkemenin ve hangi esas numaralı dosya için çağırdığı yazılıdır. Dilekçede bu hususların da belirtilmesi gereklidir.
Mazeretin kabul edilmesi durumunda beyanın alınabilmesi için yeni bir gün belirlenerek bu gün için yeni bir çağrı kağıdı hazırlanır. Mazeret kabul edilmezse polis veya jandarma zoruyla cebren mahkeme huzuruna getirilerek dinlenir.
BENİ ÇAĞIRDIKLARI HUSUSTA BİR BİLGİM YOK NE YAPMALIYIM?
Tanık olarak gösterilen olayla ilgili herhangi bir bilgininiz bulunmasa dahi bunu mahkeme önünde dile getirmeniz gerekmektedir.
TANIK OLARAK MAHKEMEYE KATILDIM BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Tanığa çıkartılan davetiyede belirtildiği üzere veya kendisine e-posta ya da telefon üzerinden haber verildiğinde hangi mahkemede hangi tarihte tanık olarak dinleneceği belirtilmektedir. Belirtilen gün ve saatte tanığın ilgili makamda hazır bulunması gerekmektedir. Eğer mahkeme kişiyi tanık olarak çağırdıysa mübaşir tanığın ismini okuyarak içeri alacaktır.
Mahkemede öncelikle kimlik kontörlü yapılacak ve bu bilgiler duruşma zaptına işlenecektir. Bu sebeple tanıklık yapacak kişinin kimlik kartını yanında götürmesi gerekmektedir. Daha sonra tanığa tarafları tanıyıp tanımadığı sorulur bu aşamada varsa tanıklıktan çekinme hakkı kişiye bu hatırlatılacaktır. Kişi yukarıda sayılan çekinme hakkına sahip kişilerdense bu sebeple tanıklık yapmaz ve bu zapta işlenir. Kişi tanıklık edecekse yemin ettirilerek bildiklerini anlatacaktır.
Burada tanığın dikkat edeceği husus bildiklerinin gördüklerini tamamen doğru olarak anlatmasıdır. Yalan tanıklık Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiştir. Hakim eğer tanığın beyanlarının tutarlı olmadığını ve yalan söylediğini düşünüyorsa hakkında işlem yapılması için savcılığı bilgilendirir. Eğer tanığın yalan tanıklık yaptığı açılan dava sonucu anlaşılmışsa hapis cezasıyla cezalandırılabilir ve verilen bu ceza kişinin adli sicil kaydına işlenecektir.